ABD ve Çin Barıştı: Küresel Ekonomide “Kavgalı Sevgililer” Etkisi!

Birbirlerine Vergi Manyağı Yapan İki Ergen: ABD ve Çin

Geçtiğimiz ay boyunca neredeyse her sabah birbirlerine “Günaydın, sana bir vergi zammı daha koydum” diye mesaj atan ABD ve Çin, sonunda anlaşma sağladı. Hani böyle lisede iki ergen sevgili vardır, her gün kavga ederler ama akşamına yine barışırlar; işte o hesap! Gözünün üstünde kaş var der gibi ithalat tarifeleriyle birbirlerine yüklenen bu iki dev, şimdi “biraz sakinleşelim” diyerek karşılıklı tarife indirimi yapmaya karar verdi. Wall Street’ten Şangay’a uzanan vergi savaşında, “Senin telefonun çok pahalı,” “Senin arabaların zaten dandik,” tartışmaları bitmek bilmemişti. Ama sonunda, “Tamam lan, barıştık” demişler gibi görünüyor.

Ekonomide Rahatlama: “Sakin Ol Gel Konuşalım” Evresi

Bu barış çubuğunun tüttürülmesiyle birlikte küresel piyasalarda “oh be!” sesleri yükseldi. Wall Street’te kravatlar biraz gevşetildi, Çin’de ise çay molaları uzadı. İki tarafın da “Bak bu sefer ciddi barışıyoruz, söz” açıklamasıyla birlikte, piyasalarda ufak çaplı bir rahatlama dalgası yaşandı. Ekonomi profesörleri durumu “ABD ve Çin, bu sefer birbirlerine WhatsApp’tan engel atmadan çözmüşler, büyük gelişme!” şeklinde yorumladı. Hatta New York Borsası’nda sabah kahvelerini Starbucks yerine Çin çayıyla değiştirenler bile görüldü.

Tarifeler Geri Mi Gelecek? İki Ergen Yeniden Kavga Eder Mi?

Peki bu barış ne kadar sürecek? Uzmanlar pek de umutlu değil. Geçmişte de “barıştık” açıklamalarının ardından ertesi sabah vergi fırlatmalarına tanık olduk. Çin, ABD’ye gönderdiği her elektronik cihazın yanına “bonus vergi” eklemiş, ABD ise Çin’den gelen her oyuncak için “Lütfen kırılmadan gelsin” diye ekstra para istemişti. O yüzden bu barış, kavgadan önceki derin nefes alış evresi olabilir. Hatta Çin’in Apple ürünlerine eklediği ‘ekstra stres vergisi’ de rafa kalktı. Şimdilik…

Trump’tan Ters Köşe: “Ben Olsam Vergiyi İkiye Katlardım”

Eski ABD Başkanı Donald Trump da bu duruma kayıtsız kalmadı. “Ben olsaydım vergiyi ikiye katlardım, Çin de bana teşekkür ederdi” açıklamasıyla yine gündeme bomba gibi düştü. Çin’den ise bu açıklamaya henüz yanıt gelmedi. Hatta öyle ki, Çin devlet televizyonu haberleri “Bunu ciddiye alırsak, ciddiyetsizlik olur” başlığıyla geçti. Trump’ın açıklamasının ardından bazı Amerikan şirketleri “Lütfen geri gelme” yazılı pankartlarla Beyaz Saray önünde toplandı.

Küresel Piyasalarda Pembe Tablo!

Barış haberinin ardından Asya borsaları yüzde 2 artışla güne merhaba dedi. Wall Street’te ise “Kavga bitti, dolarlar cebe girdi” coşkusu hakimdi. Çin tarafında ise pirinç tarlalarında göbek atmalar gözlemlendi. İki dev ülke, bu sefer “Gerçekten barıştık” diyerek dünyaya gülücükler dağıttı. Ancak uzmanlar uyarıyor: “Bu, büyük kavgadan önceki sakinlik olabilir. Biri, diğerine yan baktığı an yine vergi manyağı başlar.” Hatta bazı finans çevreleri, “ABD, Çin’den gelen her kutunun içine ‘Umarım kırılmaz’ notu koydurmalı” önerisinde bulundu.

Küresel Ekonomide Yeni Bir Dönem Mi?

Bu barışın kalıcı olup olmayacağını zaman gösterecek. Ancak şimdilik piyasalar rahat bir nefes aldı. Ekonomistler, “İki ergenin ilk kez bu kadar uzun süre kavga etmeden anlaşabildiklerini görüyoruz. Eğer devam ederse, biz de şok olacağız,” yorumunu yaptı. Şimdilik ABD ve Çin el ele, vergi dosyalarını kenara kaldırdı. Ama kim bilir, belki de bu sadece fırtına öncesi sessizliktir.


Cem Arslan

Ben Cem Arslan. 30 yaşındayım ve 5 yılı aşkın süredir medya sektörünün nabzını tutan bir editörüm. Haberin peşinden koşmak, gündemin kalbine inmek ve okura en doğru bilgiyi sunmak benim için sadece bir meslek değil, bir tutku. Bu yolculuk boyunca farklı dijital platformlarda genel yayın yönetmeni ve şef editör pozisyonlarında görev aldım. İçerik stratejisinden ekip yönetimine, kriz anlarında doğru editoryal kararlar almaktan özel dosyalar hazırlamaya kadar birçok alanda aktif rol oynadım. Dinamik, yenilikçi ve etik ilkelere bağlı kalmayı ön planda tutarak içerik üretmeye devam ediyorum. Güncel gelişmeleri yakından takip eden, derinlemesine analizler yapabilen ve okuyucusuna değer katan bir editör olarak dijital medyanın evriminde aktif bir şekilde yer almayı sürdürüyorum.

Related Posts

Kredi Borcuna Aşık Bir Millet: Türkiye

Türkiye’de kredi borcu, aşkın yeni tanımı haline geldi. Öyle ki, artık sevdiğimiz kişiye değil, bankaya olan bağlılığımızı anlatıyoruz. Neredeyse 42 milyon kişi kredi borcuyla romantik bir ilişki yaşıyor. Her ay…

Elon Musk Uyardı: “Doğum Oranı Artmazsa İnsanlık Yok Olacak!”

Elon Musk, tüm dünyayı uyarıyor gibi yaptı. 14 çocukla “Evde Kalabalık Nasıl Yönetilir?” kitabını yazmaya hazırlanan Musk, dünya nüfusunun tehlikede olduğunu belirtti. Burada asıl tehlike doğum oranları mı yoksa Musk’ın…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir