
2 Nisan Ekonomik Boykotuna Gençlerden Alışılmadık Tepki: “Cüzdanımın Sessiz Çığlığına Anlam Yükledim”
2 Nisan’da yapılan tüketimi durdurma boykotu, sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. Gençler, Ekrem İmamoğlu‘nun tutuklanmasına tepki olarak alışveriş yapmamaya başladı. Ancak olayın en çarpıcı tarafı: Zaten alışveriş yapamayan kitle, bir anda protestocu oldu.
Tüketimi Durdurmak mı, Yoksa Zaten Durdurulmuş Muyduk?
Pek çok sosyal medya kullanıcısı da olaya ironik şekilde yaklaştı:
- “Bunu boykot sananlara selam olsun, biz aylardır aynı haldeyiz.”
- “Ekonomik direniş dedikleri şey, asgari ücretin doğal sonucuymuş.”
Ekonomik boykot gününde birçok genç, alışveriş merkezlerinin önünden geçip sadece “vitrin direnişi” yaptı. Kimi kasaya yaklaşmadan geri döndü, kimi de “bugün alışveriş yapsam bozarım” diyerek kendini tuttu.

📉 Ekonomik Boykot: Etkili mi, Sembolik mi?
Uzmanlara göre bu tür kitlesel tüketim durdurma hareketleri, ekonomik sistem üzerinde kısa vadede büyük bir etki yaratmasa da toplumsal bilinç açısından oldukça sembolik. Hele ki bu protestolar gençlerden geliyorsa, geleceğin siyasi atmosferini de şekillendirebilir.
Sosyolog Dr. Reşit Boşnak şöyle diyor:
“Bu eylemler, yoksulluğu görünür kılmanın yaratıcı yolları. Eskiden slogan atılırdı, şimdi alışveriş yapılmıyor. Direnişin formatı değişti.”
🧾 Sonuç: Alışveriş Yapamayanlar Kulübüne Hoş Geldiniz
2 Nisan ekonomik boykotunda en büyük kazanım: parasız olmanın utanç değil, artık bir duruş haline gelmesi. Hem bireysel vicdanlar rahatladı, hem sosyal medya algoritmaları tatmin oldu.
🔍 Özet:
2 Nisan’da yapılan ekonomik boykot, gençlerin alışveriş yapmamayı politik protestoya çevirdiği bir gün oldu. “Zaten alamıyordum” diyen gençler, bu kez “cool” hissetti. Protestonun amacı, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına tepki olsa da, ekonomik şartların da etkisi göz ardı edilemedi.
📌 Not: Bu içerik mizah amaçlı üretilmiştir. Gerçek kişi, kurum veya olaylarla birebir örtüşmesi tamamen tesadüf olabilir. Lütfen ciddiye almayınız, ciddiye alıyorsanız da bizlik bir şey yok 🙂