Cem Arslan
İstanbul Üniversitesi’nden İmamoğlu’nun diplomasına sessiz sedasız F4 çekildi: CTRL+ALT+SİYASET
Ekrem İmamoğlu’nun yıllardır gururla taşıdığını ifade ettiği İstanbul Üniversitesi diploması, üniversitenin resmi sisteminden şak diye silindi. Evet evet, bildiğin kayboldu. “Diploma silinmiş” cümlesi, şu ülkede hem gerçek, hem gündem, hem de ironi olabiliyor. Soru şu: İstanbul Üniversitesi veri kaybına mı uğradı, yoksa hafızasına format mı atıldı?
İmamoğlu “Ben o diplomayı aldım” dese de, sistem “Ben o diplomayı tanımıyorum” diyor. Dijital sistemin hafızası mı silindi, yoksa birileri dijital silgiyle fazla mı özendi? Yorum yapmıyoruz.
Ama gülüyoruz. Çok yüksek sesle.
Türkiye’de artık diplomalar da kader gibi: Sorguladıkça yok oluyor
Bir dönem “mezuniyet töreni var mıydı?” tartışması dönerken, şimdi diploma komple yok.
Kayıt silinmiş. Yani İmamoğlu şu an statü olarak ne akademisyen, ne öğrenci, ne mezun… Kendisi “bilinmeyen bir varlık” gibi duruyor. Tam olarak Google Drive’dan silinmiş ama çöp kutusunda da olmayan bir dosya gibi.
Üniversite konuyla ilgili “sessizlik yemini” etmiş gibi. Yok sistemsel hata mıymış, yok bakımdaymış…
Kusura bakmayın da bu bakım değil; bu kasaplık.
Akademik özgürlük mü dediniz? Gel bir saray turu yapalım
Türkiye’de üniversiteler bir süredir özgürlükle değil, güvercinlerle anılıyor. Kampüs içinde uçuşan fikirler değil, sadece yönetime yakınlık artık geçer akçe. İstanbul Üniversitesi’nin bu ani hareketi de bunu doğrular nitelikte.
İmamoğlu gibi bir siyasetçinin diplomasının kaybolması, aslında basit bir teknik sorun değil.
Bu, bir “sistemin siyasi bellekle çatışmasıdır.” Yani sistem, bazen sadece veri değil, niza çıkartır.
İstanbul Üniversitesi Kayıp diploma krizi: İmamoğlu’nun akademik kimliği “404 Not Found”
Olayın üzerinden günler geçmesine rağmen bir açıklama gelmemesi, durumun “hata değil tercih” olduğu ihtimalini artırıyor.
Özellikle seçim dönemlerinde böyle veri “kaymaları” yaşanması artık tesadüf değil, bir Excel sanatı.
Bazı kaynaklar bu olayın “sistem dışı müdahale” olduğunu savunurken, diğerleri “bir hacker işidir” diyor.
Bizim iç sesimiz ise şöyle bağırıyor:
“Sistem bozulmadı, sistem tam da böyle çalışıyor.”
Diplomasız kalmak kimseyi durdurmaz, çünkü burada diploma değil bağlılık geçer
Unutmayalım:
- Bu ülkede üniversite bitirmeden neler neler yapanı gördük hatta C…. tamam tamam demedik bişe.
- Eğitim hayatı sorulunca “eğitim hayatım güzeldi” deyip geçiştirenler tanıdık.
- Diploması sorulunca telefonu suratımıza kapatan yöneticilere şahit olduk.
Yani İmamoğlu eğer gerçekten diplomasızsa, rahat olabilir.
Çünkü bu ülkede eğitimden çok ekran süresi konuşur.
İstanbul Üniversitesi’ne açık çağrı:
- Bari diplomayı sildiyseniz, yerine “CV değerlendirme dışı” yazın.
- Ya da İmamoğlu’na yeni bir diploma verin: “Siyasette mezun olundu. Başarıyla provoke edildi.”
SONUÇ: Artık sistem değil, insanlar yedeklenmeli
İstanbul Üniversitesi’nin veri tabanı çökmüş olabilir ama bizde asıl çöken şey güven. Diplomalar artık raflarda değil, siyasal tercihlerde asılı duruyor. Sistem bu diplomanın olmadığını söylüyorsa,
sistemin fişini kim çekti diye sormak da bize düşer.
“Gerçeklerden esinlendik ama biraz coştuk, kusura bakmayın, taraf olmadan herkesi güldürmeye hatta düşünmeye sevk etmek ilk amacımız.”
