
2025 yılı olabilecek en hızlı şekilde sürmeye devam ediyor. Sanki geçen hafta yılbaşını kutladığımızı düşünürken takvim yaprakları bir bir dökülmeye devam ediyor. Hal böyleyken 2025 yılının yüzde 25’i çoktan bitti bile. E bizde acihaber editör ekibi olarak 2025’in ilk çeyreğini bir değerlendirelim dedik…
2025’in ilk çeyreğini geride bıraktık ama ayakkabının tabanı şimdiden delik!
2025 yılının ilk %25’lik dilimi sessiz sedasız geçerken, halk arasında büyük bir yanılgı hâkim: “Zaman ilerliyor, demek ki biz de ilerliyoruz.” Ancak uzmanlara göre bu durum sadece bir optik illüzyon. Türkiye sosyolojisi bu ilerlemeyi “aslında yere sabitlenmiş koşu bandında yürüyormuş gibi hissetmek” olarak tanımlıyor.
Yeni Yıl, Eski Dertler: “2025 Gibi Duruyor Ama 2005 Gibi Hissettiriyor”
2025’in ilk 3 ayında yaşanan gelişmelere bakıldığında:
- Zamların çeşitliliği arttı: Artık sadece fiyatlar değil, gramajlar da zamlandı.
- Seçimler konuşulmaya başlandı: Ama hâlâ oy verme yerine, oy verme hakkını satma üzerine kafa yoruluyor.
- Teknoloji gelişti: Ama hâlâ nüfus müdürlüğüne faks çekerek sıra alıyoruz.
- Müfredat değişti: Artık “coğrafya kaderdir” sözü derste geçince öğrenciler “spoiler verme hocam” diyerek tepki gösteriyor.

Uzmanlar Uyardı: “Zamanın Geçmesiyle Medeniyetin İlerlemesi Aynı Şey Değil”
Sosyolog Prof. Dr. Cüneyt B. Geriye, bu durumu şöyle açıklıyor:
“Her geçen yıl, ileri gitmiş gibi hissettiren ama aslında bir döngüde debelenen toplum modeliyle karşı karşıyayız. Yani her yıl 365 gün ileri gittiğimizi zannediyoruz ama ruh hâlimiz hâlâ 2001 ekonomik krizinde sıkışıp kalmış.”
Prof. Geriye’ye göre “ilerleme” denilen şey sadece takvim sayfası değiştirmekle olmuyor. “2025’e girdik ama hâlâ apartman aidatını WhatsApp grubunda tartışıyoruz. Bu mu medeniyet?” diye soruyor.
Halkın Yorumları: “2025’teyiz Ama Duygusal Olarak Hâlâ 90’lar TRT’sindeyiz”
Mikrofon uzattığımız vatandaşların bazıları oldukça net konuştu:
- “2025’in %25’i geçmiş. Ben geçen hafta hâlâ 2023 yaz tatili planı yapıyordum. Eline sağlık zaman.”
- “İleriye değil, yan yatarak gidiyoruz. Hızlı tren gibi ama raydan çıkmış gibi.”
Bazı vatandaşlarsa olayın pozitif yönünü görmeye çalıştı:
- “Hiçbir şey değişmediyse bile, bu da bir istikrardır. Teşekkürler yönetmenim.”
Sonuç: Zaman Geçti, Biz Geçemedik
Görünen o ki 2025’in ilk çeyreği, bize sadece takvim yapraklarını değil, bir kez daha “coğrafya kaderdir” sözünü hatırlattı. İleri gitmek istiyoruz, ama içinde bulunduğumuz şartlar sürekli bizi geri çağırıyor. Belki zaman ileri gidiyor ama biz hâlâ kendi döngümüzü kıramıyoruz.
📌 Not:
Bu içerik tamamen hayal ürünüdür ve sadece mizah amaçlıdır. Gerçek kişi, kurum ve gelişmelerle birebir ilişkisi yoktur (ama varsa da yapacak bir şey yok). acıhaber.com olarak tarafımız nettir: Tarafsızlık.
Ne ileriye ne geriye, biz sadece olanı güldürerek anlatırız.